Farklı bir başlangıç

Kuzucanımla bu hafta sonu birlikteliğimize farklı bir yerde başladık. Kızımla birlikte evimizdeydik. Bir gün önceden kahvaltı için hazırlığımı yaptım. Sabahın

Kuzucanımla bu hafta sonu birlikteliğimize farklı bir yerde başladık. Kızımla birlikte evimizdeydik. Bir gün önceden kahvaltı için hazırlığımı yaptım. Sabahın erken saatinde babaanne ve dede de evimize geldi. Kuzumu annesinden alıp eve geldim. Hep beraber kahvaltı masasına oturduk. Babaannesi bizi beklerken o arada Beren’in yumurtasını da hazırlamıştı. Beren sadece beyazını yemek şartıyla masaya oturuyor. Kahvaltı faslı bittikten sonra, evin içinde tura çıktık. Tabi ki kuşumun anlam veremediği bir şekilde bir orada bir burada olmasını da ara sıra, yeri geldikçe açıklamaya gayret ediyorum. Bunu Beren’i sıkmadan, mantıklı bir şekilde kabullenmesi için yapıyorum.

Salona geçtiğimiz sırada, sehpanın üzerinde duran Arthur, Tarçın ve Caillou CD’lerine takıldı gözü. Bunu aç dedi hemen. Açmaya çalıştık ama DVD Playera beğendiremedik. Açılmadı. Hiç ısrar etmeden bıraktı kuzu CD’leri, koltuğa yöneldi. O sırada masanın üzerindeki helikoptere gözü ilişti. Babasının uzaktan kumandalı helikopterine. Aldı, elinde bir süre sağına soluna bakarak inceledi. En üst kısımdaki siyah çubuğu merak etti, nedir diye sordu. Denge çubuğu dedim. Yeni bir şey öğrendiği için, birkaç kez üst üste tekrarladı. Denge çubuğu, denge çubuğu…

Bir süre oyunlar oynayıp, arka odaya gidip alet çantasını karıştırdıktan sonra ve en sevdiği meyvesi çileği de yedikten sonra, kuzumu dışarıya çıkarmak istedim. Ama hava sadece pazara özel bir ayrıcalıkla yine kapalıydı. Hafta içi hayvanat bahçesine götürmeyi düşündüğüm kızımı, kapalı bir yere, Deepo AVM‘ye götürdüm. Oradaki mini lunaparkta keyifli birkaç saat geçirdik. Kuzumu atlıkarıncaya bindirmek istedim ve o “Prenses koltuğu”na oturmayı istedi. 🙂 Atlar bize eşlik etti. En çok da çarpışan otodan keyif aldık. Konuşa konuşa, çığlıklar atarak bindik arabaya. Pembeye çarpalım, yeşile çarpalım diye diye… İkimiz de arabada olduğumuz için, kızımı da sıkı sıkı tuttuğum için bu anımızı fotoğraflayamadık. Çevrede de kendi çocuğuyla ilgilenen anne babalar olduğu için, o kalabalıkta bizi tek kareye sığdıracak bir kişi bile yoktu. Biz de bir dahaki sefere çekeriz. 🙂

Deepo’dan dönüşte, babaanneye ve dedeye uğradık. Orada da bir güzel meyvelerimizi yedik. Oyunlarımızı oynadık. Epeyce yorulduğumuzu anladık. Biraz dinlendikten sonra, Beren’in yorgunluğu uyku ile karışmaya başladı. Fazla zaman kaybetmeden hazırlandık ve eve dönüş yolculuğuna başladık. Son birkaç yüz metrede Kuzum derin uykuya dalmıştı bile…

Farklı bir başlangıç” hakkında yorum

  1. Dünya tatlısı kızımız, sen bizim biricik meleğimizsin.

Yorumlara kapatıldı.