Ayrılık

Buluştuk yavrukuşla yine, iple çektiğimiz hafta sonunda. Evimize geldik ilk önce, o arada Beren otoparkın içinde cıvıldıyor, oradan oraya zıplaya

Buluştuk yavrukuşla yine, iple çektiğimiz hafta sonunda. Evimize geldik ilk önce, o arada Beren otoparkın içinde cıvıldıyor, oradan oraya zıplaya zıplaya gidiyor. Ben bagajdakileri çıkarırken dışarıya, komşulardan birinin kızı koştu geldi yanımıza. Beren’den çok da büyük değil.

Beni görüyor tabi ara sıra bisikletle dışarıya çıkarken. Sima tanıdık. Sen diye konuşuyor benimle ve devam ediyor:

Diyor ki,

– O kim? Kuzenin mi?
– Kim kim?

İşaret ediyor parmağıyla.

– Sence?

Kızcağız anlam veremedi. Düşünüyor, şaşkın bir şekilde bir bana bir Beren’e bakıyor.

– Kendin sor istersen.

Başta bana sorduğu soruyu bu kez kuzuma sordu.

– O kim?

Beren gayet rahat, omuz silkerek, neden soruyor ki bu soruyu ifadesiyle,

– Babaaam…

Şaşkınlığı gözlerinde ortaya çıkan kızın tepkisi geldi hemen.

– Yuh! (Ne düşündü o anda bilemedim artık. Sormadım da.)

Asansöre bindik sonra birlikte. Bu kez bana,

– Sen evlendin mi?
– Evliydim önceden ama artık değilim.
– Annesi yok mu? (Kızcağız şaşkınlıktan bi tuhaf oldu. Kafa allak bullak.)

– Olmaz mı? Beren annesi ile farklı bir evde, ben de burada yaşıyorum.

Der demez kızcağız tam bir şey daha sormaya yeltendi, Beren bunu fark etti ve…

– Onlar ayrıldılar. (Sessizlik)
Nokta.

Birkaç saniye sonra kata gelmiştik zaten ve indik kuzumla birlikte. Kızcağız ne yaptı sonra bilmiyorum.