Beren’in sanat açılımı

Beren’in boyayla ilk tanışması parmak boyalarla olmuştu. Daha önce de bu konu ile ilgili bir yazı yazmıştım. Parmak boyaları sıvı

Beren’in boyayla ilk tanışması parmak boyalarla olmuştu. Daha önce de bu konu ile ilgili bir yazı yazmıştım. Parmak boyaları sıvı oldukları için, her ne kadar zehirli olmasalar da, yutulma tehlikesi var. Bu da anne baba olarak pek içimize sinmedi. Beren’i de çok sevdiği boyalardan ve renklerden mahrum bırakmak istemedik… Pastel boyalarla devam etmeyi uygun gördük. Bunun için iyi olduğuna inandığımız, EberhardFaber Van Dyke marka boyalardan aldık. Çok da anlamıyoruz boyanın hangisi daha iyi, hangisi kaliteli ama, tesadüfen Shemall’da Neş’e Erberk’in Anaokulu’nun etkinliğinde gördük. Yıllardır çocuklarla iç içe olan bir kurumun vardır bir bildiği diye, bu boyadan aldım minik tatlı tavşanıma da. Zaten parmak boyalarıyla birlikte aldığımız resim defteri de vardı. Düşüncemize göre yeni boyaları daha kolay kullanacak, resim yapmaktan daha çok zevk alacaktı. Bizim de içimiz rahat edecekti. Boyayı eve getirdiğim ilk günlerde birlikte çok resim yaptık. Aydedeyi, ağaçları, çiçekleri çizdik, rengârenk boyadık. Ama öyle bir an geldi ki; artık kızım o sınırlarda kalamadı. Daha geniş kapsamlı alanda, duvar ressamlığında kendini gösterdi. Koridoru boydan boya mavi boyayla geçti. Arada kapı mı vardı, hiç fark etmez, kapı da nasibini aldı. O da boyandı bir güzel.

Geç fark ettik biz bu durumu tabi. Beren o arada bir kaç kez üzerinden geçmiş, rötuşlarını yapmış. Hemen müdahale ettik. Bu yaptığının doğru olmadığını öyle bir ses tonuyla söyledik ki, anlasın… anladı da kuşum. Öyle bir anladı ki hem de, bıraktı boyayı, uzaklaştı duvardan masum bir şekilde. Kıyamadık sonradan da. Ama bunu bir şekilde yapmalıydık.

Duvarı da öylece bırakmamak için, Ezgi hemen internetin başına geçti ve bu gibi durumlarda ne yapılacağına baktı. Sabunlu bez gibi bir şeydi sanırım. Getirdi hemen yanımıza. Ben de Beren’e verdim bezi ve silmesini istedim. Küçüğüm de aldı bezi, bir sağa, bir sola götüre götüre sildi bir karış yeri. Sonra ben de yardım ettim. Birlikte temizledik. Sonra Ezgi devraldı görevi ve geri kalan kısmı temizledi. Biz de bir konuda eğitim vermiş olmanın mutluluğunu yaşadık. (bir süre)

Bu olaydan sonra boya kalemlerini ortalıkta bırakmamaya özen gösterdik. Sadece boya yapacağımız zaman defterimizle birlikte çıkardık. Aradan yaklaşık bir hafta geçti geçmedi ki, bu kez koridorun diğer yarısı da duvar ressamının maharetli ellerindeydi. Nasıl olmuşsa olmuş bir kaç boya kalemi, kâğıt üzerindeki çalışmadan sonra yerde kalmış. Beren bu kez değişiklik yapıp kırmızı renk ile çalışmış 🙂

Ne yapalım, demek ki yaşanacak bunlar. Daha 20 aylık.. Yavaş yavaş öğrenecektir bebeğim.. Canı sağ olsun 🙂

Beren’in sanat açılımı” hakkında 2 yorum

  1. Yavrum senin kalem tutan parmaklarını Allahım korusun…

  2. A-ha yediniz bi ressamı daha…
    Çocuk iç dünyasını duvara yansıtmış ne var bunda? Sonra neden bu ülkeden bi Van Gogh efendime söyliyim bi Picasso yetişmiyo..işte bu yüzden yetişmiyo. Germeyin yeğenimi germiyanoğulları 🙂

Yorumlara kapatıldı.