Tel Ali & Teletubby

Her cumartesi olduğu gibi özlemle buluştuk yine kızımla. Akşam yemeğini, market alışverişini vs. bitirdikten sonra saat geç oldu. Doğruca eve

Her cumartesi olduğu gibi özlemle buluştuk yine kızımla. Akşam yemeğini, market alışverişini vs. bitirdikten sonra saat geç oldu. Doğruca eve geldik. Yanaklarından öpüp, durmadan saçını okşarken, okuldaki bir arkadaşından bahsetti.

O arkadaşının saçları kısa olduğundan at kuyruğu yaparak toplaması zor oluyormuş. Kendi saçlarının da bir zamanlar kısa olduğunu, annesinin de saçını toplarken kulaklarının hemen üstünden birer tane lastik tokayla iki yana, bir de başının üstünden tam tepeye, yine lastik tokayla topladığı saçlarından söz etti. Bunu söylerken de bir yandan ‘Tel Ali’ gibi deyiverdi. İşte o andaki söyleyişiyle ikimiz birden kahkahalarla güldük. Tel Ali mi hahaha, Tel Ali ha… hohoho tarzında biraz da kendi içimizdeki eksik gülme duygularımızı tamamladık.

Hatırlıyordum ben bu Tel Ali’yi ama nereden derken yine hatırlama yardımcısı Google’a sorduk. Görsellerden bulduk. İstediği, beklediği Tel Ali bu değildi Beren’in… yanlış mı kalmıştı aklında? Eskiden çok izliyordum ben bunu, renkli renkli oluyorlardı ve tepelerinde bir çıkıntı vardı, adı aklıma gelmedi cümlesiyle aslında Tel Ali değil Teletubbies olduğu ortaya çıktı. Bu duruma da ayrıca güldük.