Bebeğim ve ben

Kuzumla bir pazar günü yine MiniFarm günlerinden biriydi. Eğer herhangi bir yerin adını özellikle söylersem, şuraya gidelim mi şeklinde, gidelim

Kuzumla bir pazar günü yine MiniFarm günlerinden biriydi. Eğer herhangi bir yerin adını özellikle söylersem, şuraya gidelim mi şeklinde, gidelim ya da gitmeyelim cevabı geliyor. Diğer taraftan “nereye gidelim?” diye sorarsam cevap “e-bebek” olarak geliyor. (MiniFarm, e-bebek aynı yer.)

Kuzumla en sevdiği yerde bir saati aşkın bir süre geçirdik. Yorulmak bilmeden koştu durdu. Bir ara yanıma çağırdım ve sevdiği keklerden yiyebileceğini söyledim. Ona bile hayır dedi ilk anda. Bir öpücük aldım yanağından ve fırladı gitti yine oyuncakların içine. İki dakika sonra geldi yanıma ve kek istediğini söyledi. Yanında taze sıkılmış portakal suyu ile birlikte tabi. İkinci bir bardağı da içti o arada kek bitmeden.

Beren ile birlikte evdeyken, üzerinde “GLUE” yazan  kâğıt havluluğu görür görmez “yapıştırıcı” diyerek beni gülümseten kuzumu yanaktan şapırdatarak öpesim geldi ve öptüm de.

Arabada giderken aydedeye tabak gibi benzetmesini yaptı. O gece ay dolunaydı. 🙂

Anneye gitmek üzere asansörü beklerken o arada dedesiyle kapıda vedalaşırken, “Devamını yapalım.” diyerek gülümsedi ve el salladı tatlı kızım. Oynadıkları oyun, içinde bulundukları durum neydi bilmiyorum…