Minik kuşumun pazar günü biraz ateşi vardı ve hâlsizdi. O nedenle çıkıp, çok sevdiği parklara, kırlara gidemedik. Aslında hava da
Minik kuşumun pazar günü biraz ateşi vardı ve hâlsizdi. O nedenle çıkıp, çok sevdiği parklara, kırlara gidemedik. Aslında hava da buna izin vermedi. Oldukça soğuktu. Biz de alternatif olarak değişik bir uygulama yaptık. Minik tatlı tavşanımla birlikte kum boyama yaptık. En sevdiği çizgi film kahramanı Caillou’yu renklendirdik. Serdik sofra bezini oturma odasına, bütün küçük renkli kum poşetlerini açtık. Beren karar verdi tüm renklere. Nasıl yapıldığını anlattım kuzuya. O da her zamanki gibi “ben ben!” diyerek kartonu elimden alıverdi. Ben yapışkanı ortaya çıkaran kâğıdı çıkardım. Beren de parmaklarıyla testini yaptı. Mantığını anladı. Gerekli yerlere gerektiğinden fazla kum dökerek çalışmaya başladık. Bir tarafta biriken kumları, kartonu sağa sola sallayarak düzgün bir şekilde tamamına yaydık. Eksik kalan boşluklara da elimizde hangi renk kaldıysa o renkten takviye yaptık. O da kalmadıysa, sofra bezine dökülen ve birbirine karışan kumları bir çay kaşığıyla alıp alıp döktük. Çok eğlenceli bir çalışma oldu.
Son olarak Beren de imzasını attıktan sonra, eserimiz buzdolabı sergisine taşındı. Ancak karton biraz ağır olduğu için magnetler onu taşıyamadı. Daha önceki pastel boya ve geometrik şekiller çalışmaları buzdolabının üzerinde kalırken, kum Caillou’ya ancak davlumbazın üzerinde yer bulabildik.
Yavrukuşumuzun babası ile yaptığı kum boyama çalışması gerçekten görülmeye değerdi. Mutluluk ve o neşeli gülüşler yüzünüzden eksik olmasın canlarımız.