Minik tatlı tavşanımla birlikte, açılışı* 15 Ağustos 2012’de yapılan Antalya Akvaryum‘a ancak bir ay sonra gidebildik. Normalde binalara girişin hep
Minik tatlı tavşanımla birlikte, açılışı* 15 Ağustos 2012’de yapılan Antalya Akvaryum‘a ancak bir ay sonra gidebildik. Normalde binalara girişin hep zemin kattan olacağı varsayımıyla ilerlerken, bir an tereddüt ettik ki, bizim gibiler için koskoca bir danışma koymuşlar neyse ki. Danıştık oraya tabi nereden giriş yapacağımızı. Görevli bayan bizi hemen arka taraftaki PazzCard standına yönlendirdi. Burada formu doldurduk, kartımızı aldık. Giriş için bu kartın yeterli olmadığını yine bu küçük masadan az ötede bir gişeden de asıl “giriş bileti” alınacağını öğrendik. Bu şekilde anlatıyorum ama o kadar uzun sürmedi ve doğruca spiral şeklindeki rampaya yöneldik. Giriş, rampanın orta bölümündeydi.
Girişte çok farklı bir ortam olduğu belliydi. Sıcak havada, içerinin serinliği de fark ediliyordu. Berenimle gezintimize başladık. Sağda ve solda çeşitli büyüklükte akvaryumlar kayalar içine gömülü şekilde düzenlenmişti. İçlerinde irili ufaklı balıkları görünce de hangisinden başlayacağımızı bilemedik.
Renkli balıklar ilgimizi çekti. Beren bir akvaryumun önünde durup, “palyaço balığııı” diye bağırdı. Ben de tabi onun ne olduğunu bilmediğimden, “hani nerde?” diye bakınırken, meğerse hemen önümüzdeki akvaryumdaymış. Turuncu renkli bir balıkmış. Öğrenmiş oldum kızımdan. 🙂
Beren bir süre sonra sıkıldığını, çıkmak istediğini söyledi ama henüz tünelden geçmemiştik. Ben de merak ediyordum doğrusu. Tünele doğru ilerlerken Beren’e tünelde ne ile karşılaşacağımızı anlatmaya çalıştım. Beren’de de bir merak uyandı. Bir ucundan başladık ve sağımızda solumuzda gördüğümüz köpekbalıklarını, vatozları takip ederek tünelin sonuna geldik. Beren turu hemen tamamlayıp dışarı çıkma eğilimindeydi yine. Tünel sonundaki galeride de çeşitli akvaryumlar vardı. Orada fazla oyalanmadık ve dışarıya çıktık. Çıktığımızı düşündük ilk anda ama aslında çeşitli hediyelik eşyaların satıldığı mağazanın içinde bulduk kendimizi. Mağazaya uğramadan çıkamıyorsunuz yani.
Kuzumla mağazanın her yanını gezdikten sonra, yavaş yavaş kararan hava ile birlikte annenin evine doğru yola çıktık.
*Resmî açılışı 12 Ekim 2012’de.