Evin yakınındaki bir markete akşam evimizde kalacağımız için biraz meyve almaya girdik Berenle. O arada üst kattaki tuvalet kâğıtlarını gördü ve
Evin yakınındaki bir markete akşam evimizde kalacağımız için biraz meyve almaya girdik Berenle. O arada üst kattaki tuvalet kâğıtlarını gördü ve “Betty Boop varrr” dedi. Ben göremedim ilk anda. “Yukarıya çıkalım da göstereyim” dedi miniğim. Yukarıya çıkarken U şeklindeki rampayı kullandık. Beren bunu çok sevdiğini söyleyerek hızlıca çıktı üst kata. Tuvalet kâğıtlarının üzerindeki Betty Boop’u gördük. “Baba, sadece burda değil, içindekilerde de var.” (Sadece ambalajında değil, kâğıtların kendisinde de vardı renkli renkli Betty Boop’lardan.)
Beren’e evde yapması için bir ödev vermişler okuldan. Karışık eğri çizgiler içindeki elmaları bulup boyayacakmış. Beren çok uzun zamandır boyalarla haşır neşir olduğundan artık pek tat vermez olmuş boyama işi. Beren’e “kızım burdaki elmaları bulup boyaman gerekiyormuş, hadi yap da ben de sana bakayım” dedim. Gözünün ucuyla baktı kâğıda “işte burda elmalar” diye parmağıyla gösterdi hepsini. “Ben boyama yapmayı sevmiyorum artık, sen boya” dedi ve bıraktı kalemleri.
Ertesi gün sabah babaanne ve dede ile birlikte kahvaltıya gittik. Beren orayı çok sevdi. Açık havanın da etkisiyle iyi de yedi. Bahçeden bulduğu bir kargı parçasını baston yapıp “ben yaşlı oldum” diye gezindi ortalıkta bir süre.
Kahvaltı sonrası kızımla pazar günleri çok yürüyoruz, ayakları rahat etsin diye bir spor ayakkabısı almak için bir AVM’ye gittik. Babaannesi de bizimle birlikte geldi ve kızımın ayağına göre ayakkabıyı bulmak için tek tek denedi girdiğimiz her mağazada. 24 küçük, 25 büyük gelebiliyor bazılarında. En son girdiğimiz mağazadaki ayakkabıyı beğendi Beren. Ayağına giyer giymez bir enerji patlamasıyla dans etmeye başladı ve oradan sonra girdiğimiz her mağazada Beren dans etmeye devam etti.
Beren’in bu mutlu hâlini gördükçe biz de mutlu olduk.
Beren’in bizi gülümseten iki davranışı aklımda kaldı. Birincisi; Beren’e ayakkabı almak için AVM’ye gitmeden önce, biraz acele etmemiz gerektiğini söyledim. Birkaç kez üst üste hadi hadi diyerek söylemiş olmalıyım ki, “çok heyecanlısın yetişemiyorum!” diye tepkisini gösterdi.
İkincisi; Cumartesi akşamı babaannedeyken Beren odasında oyuncakları içindeyken, biz de odada “En Büyük Show”‘u izliyorduk. Beren patır patır koştu geldi ve bomba; “kaçırdım mı bi’ şeyi?”
Kuzum, canımız, her şeyimiz…Seninle her şey güzel. Seni çooooooooook seviyoruz.