Beren’in B’si

Yavru ceylanımla geçen her haftanın ayrı bir tadı var. Baba-kız belki de hiç bu kadar bir arada olmamıştık. Saatlerce yan

Yavru ceylanımla geçen her haftanın ayrı bir tadı var. Baba-kız belki de hiç bu kadar bir arada olmamıştık. Saatlerce yan yanayız ve gün öyle bir gün ki, tarifi mümkün değil. Sabah ilk durağımız olan babaanne kahvaltı evine uğradık. 🙂 Sütü, yumurtası, domatesi vs. eksik olmayan soframızda, Beren için ayrı bir özen hemen göze çarpıyor. Kuzum yesin de, gerisi önemli değil.

Birlikte güne başladık, hava yine kararsızdı ama bu bizi artık etkilemiyor. Her koşulda, mutlu olmayı başarıyoruz. Çünkü birbirimizi seviyoruz ve bu tek başına bir sebep. Kuzumla önceki haftalarda yeterli zamanı ayıramadığımız bazı park gezintilerine bu kez erken başlama gibi bir niyetim vardı. Ama yavru canım evden çıkmak istemedi. Tüm günü evde geçirdik. Üç yaşına yaklaşan bir çocuk için, evde kalmayı tercih etmek de düşündürücü. Kızım da benim gibi yerin ve zamanın önemli olmadığını, sadece sevdikleriyle geçirilen anların tadını çıkarmayı düşünüyor sanırım. 🙂

Her hafta yaptığımız taze meyve açık büfemiz yine kuruldu büyük sehpanın üzerine. Beren kulaklarına küpe yaparak yedi kırmızı kırmızı kirazlarını. Kavunu, karpuzu, portakalı… En çok da karadutu sevdi. “Sevdin mi dutu?” diye soruyorum ama, cevap yok. Çünkü biri bitmeden diğerini atıyordu ağzına. Anladım tatlım. 😉

Bir an düşündüm, acaba çok yerse dut dokunur mu kızıma diye ama, bilinenin aksine özellikle mide için çok tavsiye edilen bir meyveymiş. Google olmasaymış ne yapar mışız? Elinin altında Google olup da günümüzde hâlâ ahkâm kesenler var ne yazık ki. Türkçe’yi çok iyi kullanmaya çalışırım, yazım hatası yapmamak için çabalarım. IE sekmelerimden biri tdk.gov.tr olarak hep açıktır mesela. Burada yazdıklarıma daha çok dikkat ediyorum ama gözden kaçan hatalarım da vardır mutlaka. Bunun yanında bir kısa mesajda bile düşük cümle kullanmamaya çalışırım.

Bütün bunları, Beren’in monitör karşısında küçücük elleriyle klavyenin üzerinde gezinen parmaklarından bahsetmek  için yazdım. Şimdiden kızımla Türkçe derslerine başladık. 🙂 Öncelikle alfabemizden “B” harfini öğrendik. “B” Beren’in B’si çünkü. Babaannesi bile kızımın küçük havlusunu “B” harfi işlemeli olarak almış. Bir tane de “ikimizin evi”nde var. Oraya geldiğinde de aynısını görüyor minik tatlı tavşanım.

Geçen hafta yaşadığımız köpük olayından sonra, bu hafta iki tane birden köpük Beren’in odasında hazırdı. Onları gördüğüne o kadar çok sevindi ki, işte hediye vermenin zevki burada. Beren belki de unutmuştu ve üzerinde de durmayacaktı. Köpük diye de tutturmayacaktı bunu biliyorum. Miniğimle ne kadar içten konuşursam O da o kadar anlayışlı bana karşı. Zaten başka türlüsünü de yapamam ya. Ne kadar çok konuşuyorsam bir kişinin yanında, bilsin ki o kişi benim tarafımdan sevilen bir kişidir. 🙂 İşleyiş bu şekilde değilmiş. Karşıdan beklenmeyecekmiş. Her fırsatta, söylenecekmiş duygular. Aslında “çok konuşmak” iyiymiş. Ben neredeyse her saat başı tekrarlıyorum kızımı ne kadar çok sevdiğimi, O’nunla geçirdiğim zamanın beni ne kadar mutlu ettiğini. Mutluluk nedir ikimiz de çok iyi biliyoruz. Saf mutluluk. Ne Beren’in benden beklentisi var ne de benim O’ndan. Kuzum aldığım oyuncakla mutlu oluyor ama, almadığım zaman tavır yapmıyor. Bana sarıldığı zaman ayrı bir mutlu oluyorum ama, öptürmek istemediği zaman da üzülmüyorum. Sanki bunları herkes biliyormuş gibi geliyor ama, çevremde bu duyguların eksikliğini gördükçe sahip olunması gereken her şeye sahibim diyebiliyorum.

Geçen hafta blogumuzu/sitemizi takip eden bir arkadaşımın önerisi, daha çok videoya yer vermelisin olmuştu. Nispeten sınırlı web alanından dolayı, fotoğraflar kadar çeşitlilik olamayacak ama yine de dediğini dinleyerek bu hafta Beren’in “B”si için bir video ekleyeyim dedim.

[flashvideo filename=https://www.gulkokan.com/wp-content/uploads/2011/05/Bereninbsi.flv /]

Günün sayısız eğlenceli anlarından biri; tam ikindi ezanının okunduğu saatte,

Beren – Neden ezan okunuyo?

Baba – Günde beş kere ezan okunur tatlım. Bu okunan ikindi ezanı.

Beren – Neden ikindi ezanı? Ben de ikiyim. Yakında üç olcam. 😀

Beren’in B’si” hakkında 3 yorum

  1. Yavrularımızla sabah kahvaltısı ve yemek saatleri çok güzel bir havada geçiyor. Ailece yemek masasında birlikte olmak, karın doyurmanın dışında o mutluluğu paylaşmak çok önemli duygular. Biz de pazar günleri işte bu tabloyu doya doya yaşıyoruz. Özgür’üm, Beren’im iyiki varsınız. Allah sizleri tüm kötülüklerden korusun. Sizin mutluluğunuz bizim mutluluğumuz.

  2. 6’ya benziyor dimi 🙂 Halacım bebeğim seni çok seviyorum prensesim benim… iyi ki varsın Beren’im 🙂

  3. :)) Berenim sen çokkkk yaşa emiiii.. İnan ki güldürdün bizi :DD.. İkindi ezanı haaaa… Süpersin teyzecim. Berenin be si:)) 6’ya benziyomuş.. Çok tatlısın teyzelerin gülüüü. Bakalım diğer haftalarda ne süperlikler yapcan? Canımsın aşkımsın bitanemsin meleğim benimm seni çok ama çok seviyorum teyzemmm.

Yorumlara kapatıldı.