Birinci yıl sonu gösterisi

Berenimin büyüdüğünü, bir baba olduğumu, toplantıları, aktiviteleri, anlatacakları, sevinçleri ve paylaşacak birçok duygusunun olduğunu bir kez daha anladım bu cumartesi.

Berenimin büyüdüğünü, bir baba olduğumu, toplantıları, aktiviteleri, anlatacakları, sevinçleri ve paylaşacak birçok duygusunun olduğunu bir kez daha anladım bu cumartesi. Devam ettiği Kaptan Yuva’daki çocukların anne ve babalarına birer hediyesiydi bu yıl sonu gösterisi. Minik minik vücutlara giydirilmiş tişörtlerle, kostümlerle (Kostümüm kostümüm diye diye anlatışı vardı ki, görülmeye değer.) Sahneye çıkmaları tam bir duygu yoğunluğu yaşattı bana. Annesi ile birlikte babasını da görmesi çok büyük bir değişiklik ve motivasyon oldu bebeğime. Eminim. Belki de düşündü günler öncesinden, yapacağı gösteriden çok, babasının da kuzusu ile birlikte o heyecanı yaşayıp yaşamayacağını. Beren mevzubahis olduğunda, bir tarafa bırakıyoruz kendi kişiliklerimizi, sadece Beren’in annesi ve babası olarak yanında yer almak için çaba gösteriyoruz. Zaman geçiyor büyük bir hızla ve o kadar öyle ki bir saniye öncesini yeniden yaşama şansımız olmadığını biliyor olmak en büyük kazancımız olacağa benziyor. Anı yaşamak ve bunu sadece sevdiğin biri için yapmak, içinden bir parçanın gülüşünü hafızaya kaydetmek ve istediğin zaman gözlerini kapatabilmek, o gülüşü düşünmek ayrı bir mutluluk. Ne mutlu ki sevginin ne demek olduğunu içimde gizli kalmış yerinden çıkarmayı başaran kızımla görüşebilme şansım var. Annesi ile gösterinin yapılacağı yerde, (Divan Talya Convention Center) iş bölümü yaptık. Fotoğraf çekimleri anneye, video çekimleri babaya aitti. Bol bol kayıt altına almaya çalıştık ama makina elimde, gözüm Beren’in üstünde olunca ne kareye tam denk getirebilmişim ne de titretmeden tutabilmişim. Uzaktan uzağa karşılıklı bakışmalarla, el sallamalarla devam ederken, sırası geldiğinde 4 yaş grubu arkadaşları ile birlikte içeriye girip marifetlerini gösteriyordu kuzum. Babalar günü arifesinde çok keyifli bir gün geçirdim. Ertesi gün de beraber olacaktık nasılsa. Dopdolu baba-kız günlerinden birinde daha.
Minik tatlı tavşanımla cumartesi akşamüzeri buluştuk. O günün akşamında Beren’le birlikte Levent abimiz ve başka bir arkadaşımız ile yemek yedik. Sohbet ettik. Kumların üzerinde arkadaşımın yeğeni ile oynadılar. Bir ara Beren’e seslendim; başını kaldırdı ve “sen işine bak, bizim işimiz var.” 🙂 Bir müddet sonra da uykusu geldiği için (gün içinde gösteride çok yoruldu bebeğim) evimize gittik. Yolda mışıl mışıl bir uyku beklediğim bir şeydi…

Ertesi gün sabah çok güzel bir şekilde uyandık kızımla. Salonda oyun oynarken bir ara Beren, “bebekçilik oynayalım; sen baba ol” diyerek cümlesine başladı, “zaten babasın yani” diyerek de bitirdi. Söylediğine kendisi de güldü. Pazar günü babalar günüydü. Beren için de benim için de farklı bir gün değildi. Yan yanaydık yine ve öğrendiği bir babalar günü şarkısını birkaç kez söyledi bana. Ben de dalıp gittim gözlerine… Binbir türlü düşüncelere.

Birinci yıl sonu gösterisi” hakkında yorum

  1. berenim bitanem canımın içi sana ne desem az teyzesinin kuzusu sen çok akıllı çokta kibar bir kızsın inşallah ömür boyu bu tutumun devam eder o gülen gözlerin hiç ağlamasın aşkım benim senin her anın her dakikan satır satır kaydedilmesi gerek aslında senin her lafın bu yaştaki bir çocuktan beklenmeyecek kadar mantıklı ve düzgün cümlelerle ifade ediliyor 🙂 biz sana bir şeyler öğretme şöyle dursun galiba sen bize öğreteceksin bu gidişle akıllı kızım benimmm seni çokk seviyorum teyzemmmmmm

Yorumlara kapatıldı.