Geçen hafta soğuk havanın 1-2 günlük etkisi her bünyede değişikliklere yol açtı. Ben de bu gruba dâhil oldum ama neyse
Geçen hafta soğuk havanın 1-2 günlük etkisi her bünyede değişikliklere yol açtı. Ben de bu gruba dâhil oldum ama neyse ki hemen atlattım. Özgecan da geçen hafta içi görüşmemizde aynı dertle uğraştığını söyledi ve hafta sonu iyileşebilirsek hep birlikte dışarıya çıkalım diye konuştuk.
Pazar günü Mehmet ve Özgecan geldiler ve Beren de onları karşısında görünce mutlu oldu. Havanın erken kararacağını bile bile (daha önce de aramızda gideriz diye konuştuğumuz) hayvanat bahçesine gitmeye karar verdik.
Evden çıkmadan önce Beren’i ikna etme görevi Özgecan’ındı. (e-bebek yerine hayvanat bahçesine gidebilmek için. Nereye gidelim sorusunun cevabı bu olduğu için.) 🙂
Sadece bu değildi tabi, Özgecan giydirdi Beren’i. Pek bir iyi anlaşıyorlar. Nazar değmesin.
Berenimle 1,5 seneyi aşkın bir süre önce (10.04.2011) birlikte gitmiştik. O zaman bile ne kadar küçüktü bebeğim, kısa sürede yorulmuştu gezerken. Bu kez daha rahattı tabi. Tüm hayvanları gezecek kadar vaktimiz olmasa da birçoğunu gördük yeniden.
Aslanın kükreyişini gördük ve o sesi gece duysak ne hissederiz diye konuştuk kendi aramızda. 🙂
Arabadan iner inmez Özgecan’ın elini tuttu ve öyle gezdi içeride. Çıkışa kadar. Arada bir babamın da elini tutmak istiyorum diyerek aramızda yürüdü. Merdivenleri bile öyle çıktık bazı yerlerde.
Mehmet de yorulmuştur minik kuş diye omzuna aldı Beren’i. Keyfi yerinde seyir terasından seyretti etrafı. 🙂
Çıkışa doğru geri döndüğümüzü anladı tabi Beren. Dışarıda kuruyemiş, oyuncak vs. satan seyyar satıcıdan oyuncak istedi. Almayacağımızı bildiğinden, fazla ısrar etmedi. Su istedi bu kez de. Dönüşte “daha anneye gitmiyoruz, önce babaanneye uğrayacağız” dedikten sonra modu değişti anında. Her hafta akşam saatlerinde bu oluyor, biliyoruz artık.
Babaanneye geldik ve kapı önünde vedalaştık Mehmet ve Özgecan’la. Babaannede bir süre daha vakit geçirdik ve gün sonu yapmak zorunda olduğumuzdan yola çıktık.